Uzun içerik mi daha etkili, yoksa kısa ama öz içerik mi?
SEO dünyasında bu soru yıllardır tartışılıyor. Bazı uzmanlar 2000+ kelimelik makalelerin Google’da daha iyi sıralandığını savunurken, bazıları “kısa ama kullanıcı odaklı” içeriklerin daha güçlü performans gösterdiğini söylüyor.
Gerçek şu: Google artık kelime sayısına değil, değere bakıyor.
Peki bu “değer” tam olarak ne anlama geliyor?
Başlıklar
1. Google Uzunluğu Değil, Amacı Ölçüyor
Google’ın algoritmaları (özellikle BERT, MUM ve RankBrain güncellemeleriyle birlikte), artık içerikteki kelime sayısına değil, sorgunun niyetini ne kadar doğru karşıladığına odaklanıyor.
Yani 2000 kelimelik bir yazı, eğer kullanıcı sorusuna 200. kelimede net yanıt veriyorsa, geri kalan 1800 kelime SEO değeri taşımıyor.
Örnek:
“Hangi hosting daha iyi?” sorusuna cevap veren 400 kelimelik bir rehber,
2500 kelimelik ama dolambaçlı bir makaleden çok daha iyi sıralanabilir.
2. Kısa İçerik = Hızlı Tatmin
Mobil kullanıcı oranı %70’leri geçti. Bu da “okuma sabrını” azalttı.
Google, kullanıcı davranış verilerini (sayfada kalma süresi, çıkış oranı, tıklama davranışları) sürekli analiz ediyor.
Eğer kullanıcı:
- İlk 10 saniyede cevabı buluyorsa,
- Yazının ortasında siteden çıkmıyorsa,
- İçerikle etkileşime giriyorsa (tıklama, paylaşım, kaydetme),
Google bunu “başarılı kullanıcı deneyimi” olarak yorumluyor.
Kısacası; bazen daha kısa içerik, daha güçlü sinyaller üretir.
3. Uzun İçerik = Derinlik ve Güven
Buna karşın bazı içerik türlerinde uzunluk, otorite sinyali oluşturur.
Özellikle:
- Rehber yazılar (“E-Ticarette SEO Nasıl Yapılır?” gibi)
- Karşılaştırma içerikleri (“Ideasoft vs Ticimax vs İksa”)
- Teknik anlatımlar (“Google Analytics 4 kurulumu”)
gibi başlıklarda detaylı anlatım, Google’a “konuya hâkimiyet” sinyali verir.
Bu tür yazılar genellikle 1500–2500 kelime aralığında olmalı;
ancak gereksiz tekrarlarla değil, alt başlıklarla yapılandırılmalıdır.
Kural: Uzunluk, bilgi yoğunluğu ile orantılı olmalı;
sadece kelime sayısı için değil, anlam derinliği için yazılmalı.
4. Google’ın Gerçek Tercihi: “Kullanıcı Amacı + Tutarlılık”
Google’ın resmi dökümanlarında en sık tekrarlanan iki kavram:
- E-E-A-T (Deneyim, Uzmanlık, Otorite, Güvenilirlik)
- Search Intent (Arama niyeti)
Yani algoritma, şu üç soruya yanıt arıyor:
- Kullanıcı ne arıyor?
- Bu içerik gerçekten yardımcı mı?
- Sayfa deneyimi güven veriyor mu?
Bu üç faktör birleştiğinde, içerik ister 300 kelime olsun ister 3000, Google için fark etmez — önemli olan niyeti eksiksiz karşılamasıdır.
5. Kaliteli İçeriğin Somut Özellikleri
Kaliteli içerik = Ölçülebilir kalite.
Aşağıdaki maddeler, Google’ın kalite sinyallerine doğrudan etki eder:
Net başlık hiyerarşisi (H1–H2–H3)
Görsel alt metinleri doğru yazılmış
Güncel verilerle desteklenmiş
Cümleler kısa ve akıcı
Harici kaynak veya referans bağlantıları mevcut
Gereksiz “anahtar kelime doldurma” yapılmamış
Bu tür içerikler, uzun olmasa da Google’ın “Helpful Content” sinyalini tetikler.
6. Uzun ve Kaliteli İçeriğin Kesiştiği Nokta
Gerçek kazananlar, uzunluk ve kaliteyi aynı potada eritenlerdir.
Bunu sağlamak için:
- Yazıya girişte sorunun özünü ver,
- Alt başlıklarda detaya in,
- Görsellerle nefes aldır,
- Sonuç kısmında kullanıcıyı yönlendir.
Böylece hem derinlik hem de okunabilirlik korunur.
Sonuç
Google artık “en uzun” değil, “en yardımcı” içeriği ödüllendiriyor.
Eğer kullanıcı, sayfandan tatmin olmuş şekilde ayrılıyorsa —
Google için sen kazandın demektir.
Unutma: SEO artık kelime sayısı yarışı değil, anlam yarışı.